harita üzerinde gezinmek için yön tuşlarını kullanabilirsiniz.
Yükleniyor...
Din zihinsel bir hastalıktır ve devletler bu hastalığı kişisel amaçları uğruna kullanır bu yüzden dine karşı sistematik bir savaş açılmalıdır
ancak
ağırlık: 5
Dinin insanları kandırmak için manipüle edilmesi dinin gerçek olmadığı anlamına gelmez. Bugün inandığımız herhangi bir gerçeği diğer insanları kullanmak için kolayca kullanabiliriz.
Şiddet içerikli ceza ve ödül temelli inançların pratikte dünyaya zararı bellidir . Müşrikleri bulduğunuz yerde öldürün yahut itaat etmeyen kadınları yataklarınızda dövün gibi ayetlerin olduğu inançların kullanılmaya ihtiyacı yoktur . Aradığımız evrensel bir mutluluksa inanç kesin kes zararlıdır.
Bir inancı sadece belli kısımlarına bakarak yorumlamak yüzeysel bir yaklaşım.Bahsettiğiniz ayetleri geçtiği konsept içinde okuyarak dinin insan öldürmeyi yasakladığını anlayabilirsiniz. Ayrıca din insanın mutlu olması için oldukça detaylı bir sistem sunar. Bilgi ve irade ile bu sistem sağlıklı işler
Hedef alınan Kurân-ı Kerim ve İslam diniyse, ilgili doktrinin tümüne bakılmalıdır. Argümanda geçen "öldürmek", sıradan bir insanı sebepsizce öldürmekten çok daha zor şartlara bağlanmıştır.
Devletler kişi olmadığı için kişisel amaçları da yoktur. Siyasetçiler din veya herhangi bir kavramı, ideolojiyi kendi amaçları doğrultusunda zaten kullanmaktadırlar. Dinin zihinsel hastalık olup olmaması siyasetten bağımsız olarak düşünülmelidir.
devletler, topluluklar, insanlar, kurumlar vb. din veya işlerine uydurabilecekleri her şeyi istedikleri gibi kullanmaktadırlar. bu durum ilgili konuyu değil onu bu yönde saptırarak kullananları bağlar. konuyu saptıran yerine onların bakış yönüyle konunun kendisine savaş açmak aklı çöpe atmaktır.
Kültür ve eğitim seviyesi düşük, basit düzey ihtiyaçları için yaşayıp amaçları olmayan bir topluma boşa yaşadığını ve bu boş yaşamları sonucu mükafatlandırılmayacaklarını söylemek kaos ortamı oluşturur.
İki bin yıldır din kaynaklı kaosu göremeyip dinsizliğin topluma kaos getireceğini söylemek kibarca tarihi görememektir . Din varolduğu sürece bilinçsiz ve cahil bir toplumu eğitmenin bir yolu yoktur
Dini inanışlar sadeliği ve gelişmeyi daima öğütlemiş, gelişmeyenlerin yok olacağını defalarca belirtmiştir. Eğitimi engelleyen din değil, dini bilip; onu kendi çıkarları için kullanmaya çalışan, cahilleştirici planların mimarlarıdır.