harita üzerinde gezinmek için yön tuşlarını kullanabilirsiniz.
Yükleniyor...
İslam filozofları gerçek manada felsefe yapamamaktadır
ama
ağırlık: 7
İslam felsefesinin içinde Tanrı'nın varlığı dahi sorgulanır ve cevaplar aranır, yani ön kabul olarak sayılan bir şey yoktur. İslam felsefesi denmesi yoğunlaşılan alanı ifade etmek içindir.
Öncelikle "gerçek manada felsefe"nin tanımının tartışmalı olduğu kabul edilmelidir. Herkes bu tanımı Batıcı anlamda açıklamaya çalışmaktadır. Bu da gayet tabii yanıltıcıdır.
islam filozoflarının müslüman olması üzerine kurulan bu önerme baştan yanlıştır. Ahlak felsefesi alanında çalışanların ahlaklı olma ön şartı olmaması gibi islam felsefesiyle uğraşanların da müslüman olma şartı yoktur.
Kuranda insanın düşünmesi, yeryüzünü ve doğayı incelemesiyle ilgili birçok ayet bulunmaktadır. İslam filozofları motivasyonlarını buradan alarak felsefe ve bilimle yakından ilgilenmişlerdir. Felsefe kelime anlamı olarak bilgiyi sevmek ve peşinde koşmak ise felsefe yaptıklarını kabul edebiliriz.
İbn-i Rüşd olsun, İbn-i Sina olsun, Gazali olsun (gerçi kendisi pek hazzetmez), Sühreverdi olsun birçok İslam felsefecisi Aristoteles, Platon ve Yeni Platonculuk kaynaklarından besleniyor olsalar da, taklitçi değillerdir. Hepsinin özgün bir tarafı vardır. Benzer yanları olsa da taklitçi değillerdir.