Güzellik göreceli kavramdır. Ayriyetten benim fikrim tam tersidir. Yeşil alanların iyice azalması betonun artması sonucu oluşan kötü görüntü ve boğucu havayı boğaz bile kurtaramaz.
Fikirsel anlamda Batı modernizmi önce Antik Yunanda, sonra Fransız Devriminde temellenirken doğu mistisizmi önce Hint, sonra Pers uygarlıklarında temellenir. Her iki tarafın da değerleri maddi ve manevi olarak saldırı altındayken (Bkz: insan hakları ihlalleri, idam talepleri ve Alevi-Bektaşilere karşı olan tutumlar) bu önerme göz boyayıcıdır ve cami-gökdelen, t-shirt-şalvar, mercedes-türban vb. semiyotik bir aradalıklara dayandırılmaktadır.
kopula
bunu iddia edebilmek için dünyanın diğer "büyük" şehirlerinde yeterki kadar yaşamış olmak ve belirgin sayıdaki şeyi karşılaştırabilecek kadar done sahibi olmak gerekir.
Doğduğundan beri 20 sene konyada yaşayıp 21. yılda İstanbul'a gelenler için böyledir. Bu çok beylik bir laftır, en güzeli belirlemek için diğerlerini de görmek gerekir.