Tüm karar ve uygulamalar sonuç odaklı değildir. İğneyle ölmek, hak olarak tanındığı sürece kişinin hakkını savunması ve istemesi tutarsız sayılamaz. Herhangi bir hak da böyledir. Hatta hukuk sistemimizde, sonucu aynı olsa da nasıl istendiğine bağlı olarak bir talep kabul veya red görebilir.
Ölürken bile psikolojik rahatlama birey için önemlidir. Kimse lağım kuyusunda boğularak ölmeyi tercih etmeyeceği gibi pis bir iğneylede ölmek isteöez...
İstekler söz konusu olduğunda, ben argümanı doğru çıkarmak adına lağımda boğularak ölmeyi isteyebilirim. Dolayısıyla istekler üzerinden gitmek sebep belirtmez. Bir eylemin gerekliliği kişinin paşa keyfinden daha farklı bir şeye bağlı olmalıdır.
Ben lağımda boğularak ölmek istiyorsam mesela, şimdi ne olacak? Ben bunu isteyebiliyorsam, başkaları da isteyebilir. Bu durum sterilizasyonun aksatılması için geçerli bir sebep değildir. O halde, iğnenin sterilizasyonun gerekliliği için geçer sebep de "kimse istemez" olamaz.
Buradaki eylemin gerekliliği, verilmiş ve taahhüt edilmiş bir hakka dayanıyor. İstekler üzerinden gitmek pratik olarak sebep bildirir. Hukuk mekanizmalarında insan onuru kavramı vardır. Sence böyle bir boğulma onura aykırı görülmese de kamu aklı böyle görür. Hukuk bunu yok saymaz.