Sanat hem coşku/duygu hem de ölçü/düzen olmadan var olamaz. Sesler notalarla bir ölçü ve ritme girmeden müziğe dönüşemezler. Ya da bir olay örgüsü, temel düşünce olmadan edebiyat eseri ortaya çıkamaz. Sanat düzen ve coşku olmadan olmaz.
İçgüdü ve hayal gücü arasındaki ayrımı doğru yapabilmek gerekir. İçgüdüde, Stoacıların oikeosis öğretisinde gösterdikleri gibi ufak bir bilinç kırıntısı olsa da bu, sanat yapmaya olanak sağlamaz. Mantık ise yaygın anlayışın aksine doğru çıkarım yapmaktır. Dolayısıyla burada kavram karmaşası var.
içgüdüsellik dediğimizde yaşanılan ortamın birey üzerindeki etkisini göz ardı etmiş oluyoruz halbuki önceki deneyimlerimizden bağımsız sanat üretimi mümkün değildir.
Her insan kendi mantığına göre sanat yapar. Her sanatçı kendi yeteneğine göre sanat yapar. Önce yeteneğini sonra da mantığını harekete geçiren , gerçek sanatçı olur.