sosyal devlet kimsenin çalışmadığı, hiçbir şey yapmadan bir şeyler kazanabildiği rejim değildir. Herkes gelirine vergi öder, gelirin yetmediği temel ihtiyaçlara devlet yardımcı olur. Sağlık, eğitim vb. gibi.
Mülkiyetin temel hak olarak kabul edildiği bir düşünce biçiminde, reddedilmesi durumunda hapis cezasının söz konusu olduğu bir vergi sistemi hırsızlık olarak değerlendirilebilir.
İnsanların yeterli besine, yeterli sağlık hizmetine ve barınmaya sahip olması da pozitif ahlaki haklar olarak kabul edilebilir ve bunlar söz konusu olduğunda mülkiyet hakkının belli biçimlerde ihlal edilebileceği görüşü savunulabilir.
Bu hala faydacı bir görüştür, çünkü varsayılan bir çoğunluğun çıkarı için azınlığın bir hakkı hapis tehditi aracılığıyla belli bir oranda ihlal edilmiştir. Bunun yerine yoksulların barınma, gıdaya ulaşım ve sağlık hizmetlerine ulaşımı gönüllü bağışlar ve yardımlaşmayla karşılanması yeğdir.
İhtiyaçlar zorunluyken bağışların gönüllü olması, muhtaç insanların ihtiyaçlarının keyfi olarak -yani zorunluluktan uzak şekilde, sanki ihtiyaç değilmiş gibi seyrek- karşılanmasına sebep olur.
Ama bu hem sosyalist olup hem hükümet karşıtı olanları ikileme sokmuştur. hayatlarının her adımı çelişen bünyelerde test etki yapabilir. (kaynak: şimdi onlar düşünsün)
Sosyal devlet çalışmadan kazanma değildir. Devletin vatandaşlarının ekonomik ve sosyal düzeyini belli bir seviyenin üzerinde tutmak için gereken tedbirleri almasıdır.