Eğer bir kilise varolsaydı ve günde 5 kere bangır bangır 3 dakikalık bir ilahi çalsaydı ve kiliseler her 500 m2'de bir bulunsaydı bir de bunun üzerine christmas ayında gece 3te sokak sokak gezilip hristiyanlar uyarılsaydı, bu konu böyle ele alınmayacaktı.
Ezan ve davul işlevsel niteliğini kaybetmiş ve herkesin sahip olduğu alarm bu fonksiyonu çok daha güzel ve konforlu sağlamaktadır. Sadece kültürel bir olgu olan bu olgu bangır bangır müzik çalan bir arabanın durmadan sokak sokak gezmesi gibidir.
Bu açıdan bakarsanız trafik gürültüsü de bir hak ihlalidir efendim. Neticede beni rahatsız ediyor. Burada tutulacak yol bellidir; bir bölgedeki cami sayısına göre ezanın sesi ayarlanmalıdır. ezan sesi duymak istemeyenler olduğu gibi o sesi günde 5 vakit arzuyla bekleyenler de var.
Din ve inanç özgürlüğünün sınırı yoktur. Ancak ibadet özgürlüğünün sınırı vardır.
Demokratik ve çoğulcu toplum, hoşgörü kavramları bağlamında bir başkasının özgürlükleri ve hakları ihlal edilmeden, gerekli, ölçülü düzeyde ses kullanılarak ibadete çağrıda bulunulabilir.